Eşrefzade Rumi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Eşrefzade Rumi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Dergahtan Kerametler 19: Anna Masala: Çay, Kavun ve Dondurma

Yazar : Ahmet H. Çakıcı Tarih : 15 Mar 2008 0 yorum

Behçet Kemal Çağlar, Anna Masala, Çetin Altan

Anna Masala, İtalyan-İspanyol karışımı bir ailenin çocuğu olarak İtalya’da dünyaya gelmiş.  Hanımefendi, dünyaca ünlü şarkiyatçı Ettore Rossı’nin son öğrencisi olarak ismini duyurmuş, Roma Üniversitesinde Türkoloji dalında öğretim görevlisi iken 1980 yılında “Ordinaryüs Profesör” unvanını almış.

“Ben, Manevi olarak Türküm” diyen Anna Masala’nın ismini ilk kez, Bursa’da verdiği konferansa katılmış bir arkadaşın anlattığı hatırası ile duydum. Dinlediğimde çok hoşuma giden bu hatıra aklımda kaldığı kadarı ile şöyle idi:[1]

Anna Masala, bir tercüman ile Nurettin Cerrahi Tekkesinin postnişini Muzaffer Özak Efendinin yanına gidiyor ve sebeb-i ziyaretini “müridanı arasına katılma isteği” olarak ifade ediyor. Muzaffer Efendi:


Devamını Oku »

Dergah'tan Kerametler 15- Yunan'ı Anlıyorum / Eşrefoğlu Rumi

Yazar : Ahmet H. Çakıcı Tarih : 11 Mar 2008 1 yorum

Dost meclisindeki Karadenizli olan arkadaş, az önce Facebook’ta paylaştığı mesajı okudu: “TV’ler zamanın büyücüleri: Onun istediği gibi giyiniyor, onun istediğini beğeniyor, ona göre çocukları yetiştiriyor, ev döşüyor, birbirimize hitap ediyoruz. Onun konuş dediklerini konuşuyor, onun savunduklarını savunuyor ve tebliğ ediyoruz. Üstelik bunların kendi düşünce mahsulü fikirlerimiz, beğenilerimiz olduğunu sanıyoruz. Bu yolla en saçma, en sapkın kelimeler içimize girip yayılabiliyor. Ancak TV’den bize zorlanan bu terbiyeyi garipsemiyor, yadırgamıyoruz. Televizyon Hz. Musa’nın büyücülerinden çok daha maharetli bir büyücü.”

Kelime biter bitmez Burdur Yörüğü olan, kalp gözü açık karayağız beyefendi: “Benim büyük annem televizyona sırtını dönerek otururdu. ‘Onlar seni görmüyor’ denilince de ‘Ben onları görüyorum ya. Gözlemek de günahtır!’ derdi.”

Bingöllü bir Kürt olan diğer arkadaş geniş bıyıklarını çekiştire çekiştire, “Babamın bibisi (halası) gelirdi bize, o da TV’ye arkasını döner otururdu. Ekrandan tarafa dönüp bakmazdı” diye onayladı onu.


Devamını Oku »