Nârî mi, Turabi mi?

Yazar : Ahmet H. Çakıcı Tarih : 13 Nis 2015 0 yorum
Nebe Suresi 40. Ayet, zulmü baş tacı edenlerin “Keşke toprak olaydım.” Diyeceklerini haber verir.  

“Keşke yok olaydık” demezler “toprak” olaydık derler.

Hz Ali’nin lakabı “Ebu Turab”, toprağın babası.

Devamını Oku »

Batı Zihni ile İslam'a Bakmak 5 - Kur'an Anlaşılır mıymış ?

Yazar : Ahmet H. Çakıcı Tarih : 12 Nis 2015 5 yorum


Önceki Yazı : Batı Zihni ile İslama Bakmak 4- Sahihte Nedir?

“Kur’an anlaşılabilir mi?” Sorusu Modern Zamanlar Müslüman’ı için sorulmaması gereken, kişinin cehaletine ve hatta ahmaklığına işaret eden bir sorudur.

Kur’an’ın her tarafı “Bu kitap açık bir[i] kitaptır.[ii]” “Okuyasınız, anlayasınız diye indirilmiştir.[iii]” “Sizin için kolaylaştırılmıştır.[iv]” Ayetleri ile dolu iken “Bu kitap anlaşılır mı?” diye sormak onun için anlamsızdır.


Devamını Oku »

Batı zihni ile İslam’a bakmak. 4 – Sahihte nedir?

Yazar : Ahmet H. Çakıcı Tarih : 8 Nis 2015 0 yorum

Önceki yazıda İslam Topluluklarının odaklarındaki bozulmanın medeniyetleri ile ilişkilerini bozduğunu anlatmaya çalışmıştık. Kaldığımız yerden devam edelim.

Modern zamanların Müslümanı kendi medeniyetini, kendi alimlerinden/kaynaklarından öğrenmek yerine kulaklarını müsteşriklere çevirme tuzağına düşünce, kendi medeniyetinin kelimelerini anlayamaz, mantığını kavrayamaz hale geldi. 

Devamını Oku »

Batı zihni ile İslam’a bakmak 3 – Kur’an bize Yeter!-1

Yazar : Ahmet H. Çakıcı Tarih : 6 Nis 2015 0 yorum

                                                                                                 

Bir önceki yazıyı “Sünnet, hadis ve menkıbelerin doldurduğu alanlar da “Sen boşalt. Onlar doldursun.” metodu ile tahrip edildi.”  diyerek sonlandırmıştık. Oradan devam edelim.

Modern zamanların Müslümanları, müsteşriklerden öğrendikleri usul (Batı zihni) ile İslam Medeniyetinin mirasına bakarak geçmiş dönem Müslümanlarının tecrübe, belge ve bilgilerinden faydalanma şartını (sahih) o bilginin ispat edilebilirliği veya güvenirliği ile ölçmeyi denediler.

Bakışlarını şüpheye çevirdiler.

Söz, sahibine ulaşabilirse, senedini getirebilirse “sahih”tir, dediler. ("Sahih"in anlamı için bir sonraki yazıya bakınız.)


Devamını Oku »