Malumunuz;
Birkaç gün önce haber sitelerine Aile Bakanlığı'nın yayınladığı bir genelgenin
haberi düştü.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 2 Mayıs’ta bakanlık bünyesindeki müdürlük
ve daire başkanlıklarına gönderdiği genelgede “Toplumsal Cinsiyet”, “LGBT”, “Cinsel
Yönelim” kavramlarının kullanılmaması isteniyordu[1]. Buna gerekçe olarak bu
kavramların “aile kurumuna ve nesillere zarar vermesi” gösterilmişti.
Muhtemelen bu ideolojiyi toplumlara dayatanların DİLDEKİ oynamalardan bekledikleri tam da budur: Yani toplumsal yapıyı tam kontrol ve bu kontrolün üzerine inşa edilmiş iktidar[2].
Doğu insanına has incelikli bir nezaket ve o nezaketle nasıl bir arada olduğunu çözemediğim kaba bir teklifsizlik vardı üzerinde. Daha hoş geldin faslı bitmeden çevrede oturan bizlere “Boş boş konuşmayın, susun ve dinleyin!” demek isteyen bir ses tonu ile neredeyse bağıra bağıra: “Üstad” dedi “Sizden istifade etmeye geldik. İki kelime olsun bize nasihat et!”
Ancak yaklaşık iki saati bulan sohbet sırasında üstad dediği beyefendiye düşen konuşma fırsatı on dakikayı bile bulmadı. Konudan konuya, meseleden meseleye atlıyor. Soru sorup cevabını beklemeden büyük çoğunluğuna TV’lerde sık rast geldiğimiz, hepsi birbirine benzer propaganda cümlelerini ardı ardına diziyor ve sık sık “Sizin huzurunuzda bize laf düşmez ama…” demeyi de ihmal etmiyordu.